Çıktığımız yolculuğun ikinci durağında biraz daha oyalanıp mutfakta pişen lezzetlerin kokusunu biraz daha içimize çekmek istedik.
Hani duyunca kıpırtılı bir heyecanla koku takip edilir ve mutfağa girildiğinde ise o an sadece “Çay mı koysak, kahve mi yapsak” gibi bir derde düşülen lezzetler vardır ya işte bu yazıda insanı bu kadar heyecanlandıran, yedikçe yiyesinizin geleceği, tabağı ne ara yarıladığınızın farkında dahi olmayacağınız, yazının sonunda kalkıp “Kimse gelmezse ben yerim canım” diyerek derhal mutfağa koşacağınız ya da annenizi arayıp yapması için rica edeceğiniz, çay yanına- kahve kenarına en iyi giden kurabiyelerden bir tarif bırakmak istiyorum: Perişan Kurabiye. İsminin sizleri yanıltmasını istemem; dert, keder ve ıstırap sinen bu isim kesinlikle duygusal olmayıp Perişan’ın perişanlığını bir kez daha düşüneceğiniz şeklinden ötürüdür. İçine koyacağımız malzemelerin hepsini karıştırıp hamur elde ettikten sonra elimizle koparıp hiç düzeltmeden tepsiye bıraktığımız için Perişan, perişan!
Her annenin mutfağında severek yapılan, yiyenleri de çocukluğuna götüren; ismi güzel, lezzeti şahane ve salaş görüntüsüyle de insana tebessüm ettiren Perişan’ı henüz hiç tatmayanlar, tarif defterinde arayıp da bulamayanlar, annesini özleyenler ve sevdiklerine bir de kendi elinden tattırmak isteyenler için yine tek cümlede bir tarif vermek gerekirse; 125 gr. tereyağı, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 yumurta, 1 limon kabuğu rendesi, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya, yarım su bardağı pudra şekeri 2,5 su bardağı un ile kontrollü bir şekilde karıştırılarak hamur elde ettikten sonra yarım su bardağı ceviz içi ve yarım su bardağı kuru üzümle harmanlanıp ceviz büyüklüğünde olacak şekilde koparılarak tepsiye dizilir ve 180 derede alt üst ayardaki fırında pişirilir.
Leblebinin başkenti Çorum’a dair başka tatlara da göz atmak isterseniz www.corumkulturturizmdernegi.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Afiyetler..
B.S.