Çocukluğu seksenlerin sonu ve doksanlarda geçen herkes, birazdan anlatacağım lezzeti tanıyıp o anlara doğru bir yolculuğa çıkacaktır.
Yolculuğumuzun ilk durağı: Mahalle Bakkalı. Genellikle mahallenin köşesinde, girişinde file içinde rengarenk dizili plastik toplarıyla nerede olsa gözümüze çarpan, küçücük görünen ama bünyesinde bin bir çeşit malzeme bulunduran, içeri girdiğinde ise tüm kokuların birleşiminden oluşan kesif kokusuyla bizleri karşılayan o dükkân!
Bakkala girdikten sonra kokuların festivali cinsinden bir rayiha cümbüşü burunları gıdıkladıktan sonra eller, kasanın yakınlarına bakkal sahibi tarafından özenle yerleştirilmiş ufak tefek oyuncaklara ve tabi ki abur cuburlara giderdi. Zaten çok da oyalanılmaz hemen oracıktan sayılı malzemeler seçilir ve bakkaldan çıkış yapılırdı. Bazen hızlı adımlarla herkesten önce varılmak istenilen mahallenin müsait bir köşesinde tadına vara vara bazen de vakit dahi kaybetmek istenilmediği için yolda hemen açmak suretiyle ayak üstü hüpletilen o abur cuburlardan her türlü müthiş zevk alan bizlerdik!
Lafı daha fazla uzatmadan bu yazıda bahsetmek istediğim lezzete geçelim; yendiğinde insanı kıkır kıkır bir gülme alan, güldükçe de yutulması güçleşen eğlenceli karışım: Leblebi Tozu*. Evet! Leblebi Tozu. Şeker ve toz haline getirilmiş leblebiden oluşan bu karışım, uzun plastik tüplerde yanında bir pipetle beraber satılırdı. Bakkallarda abur cubur reyonunda en çok tercih edilen atıştırmalıklardandı. Özellikle arkadaş arasında ağzında leblebi tozu olan birisini konuşturmak, gıdıklamak ya da çeşitli talimatlar vererek tekerleme ve zor kelime grupları söyletmek işin matrak yanıydı. Bütün bunları hiç yapmadığında da zaten o kalabalıkta illa gülünecek bir şey bulup dayanılamaz ve bir ağız dolusu leblebi tozu, karşında kim varsa ona doğru püskürtülürdü.
Sizi temin ederim kolay da değildir; “Yusuf’la Mesut” demek ya da işleri daha da zorlaştırıp “Yumurcak Yusuf, yumurtalı yusufçukları yukarı yurttaki yuvalarında yumruklarıyla yumrukladı” tekerlemesini ağızda leblebi tozu varken söylemek.
Şimdilerde marketlerde leblebi tozu arayıp da bulamayanlar için tek cümlede bir tarif vermek gerekirse; mutfak robotundan geçirilip toz haline getirilmiş 3 yemek kaşığı leblebi ile 1 yemek kaşığı toz şeker (şeker oranı damak tadına göre değişebilir) karıştırılır. İşte bu kadar! Tadım sırasında tekerlemeleri söyleme denemelerini yapmayı unutmayın, yanına bir de gazoz açın. Bahsetmedik ama çok yakışır.
Leblebinin başkenti Çorum’a dair başka tatlara da göz atmak isterseniz www.corumkulturturizmdernegi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Afiyetler…
*Çocuklar için nefes borusuna kaçma riskinden dolayı gözetim halinde tattırınız.
B.S.
Leblebi'nin en taze halleri Kapat