Bir önceki yazımızda çıktığımız yolculuğun ikinci durağı: Ev.
“Bir gelen olur” talimatıyla mütemadiyen derli toplu tutulan ve misafir gelmedikçe mümkün mertebe girilmeyen soğuk salonuyla; komşulardan alınan son moda örneğe göre örülen dantellerin üzerine yerleştirilmiş seyirlik porselen takımları ile dolu vitriniyle; eve girip çıkan ve muhtemel gelebilecek misafirlerin ayak numaralarıyla uyumlu terliklerle dizili portmantosuyla; her renkten sardunyanın sıralandığı ve ihtiyaçları tedarik etmek üzere her an aşağı sarkıtılmak için sepet bulundurulan balkonuyla; gün sırasında yüzleri çoğunlukla (!) kara çıkarmayarak çeşit çeşit tarifin kendisi sayesinde yapıldığı emektar davul fırında pişen yemeğin, pastanın, böreğin kokusunun her yere yayıldığı mutfağıyla; kutu gibi belki ama döşemesiyle, dekoruyla ve kurallarıyla dahi içimizi ısıtan yuva.
Evin belki de en aktif kullanılan bölümlerinden mutfak, yaydığı iştah açıcı kokular sayesinde ev halkının bazen uykusunun en güzel yerinde dahi olsa yataktan erken kalkmasını, bazen eve girer girmez üstünü başını bile değiştirmeden mutfağa yönelmesini, bazen de “bir tabak/dilim daha” diyerek porsiyon artırmasını sağlar. Bu da en çok evin hanımının hoşuna gider sanırım.
Sıcacık yatağından çıkaracak kadar kuvvetli, anne eli değmiş, mutfakta şipşak hazırlanan nostaljik lezzetler vardır. Bugün hala yendiğinde o anları hatırlatan lezzetlerden bir tanesinden bahsedeceğim: Kahvaltılık Anne Pizzası. Anne açısından düşünüldüğünde yapması oldukça pratik, evde ne varsa içine koyulabilecek basitlikte ve de çok besleyici olduğu için de tercih edilesi bir tarif. Yiyen kişi açısından ise “Kahvaltıda ne var?” sorusuna aldığı en güzel cevaplardan.
Bilenler için bir tekrar, henüz denemeyenler için ise lezzetli bir alternatif niteliğinde yine tek cümlede bir tarif vermek gerekirse; İnce ince doğranmış kırmızı biber, yeşil biber, maydanoz, çekirdeğinden ayıklanmış zeytin, doğranmış peynir (beyaz peynir ya da kaşar peyniri veya her ikisi birden), bir buçuk çay kaşığı tuz, bir tutam karabiber, acı biber ve kekik 1 adet yumurta ile karıştırılıp dilimlenmiş ekmeklerin üzerine pay edildikten sonra üzerleri kızarana kadar 190 derece alt üst ayardaki fırında pişirilir. Afiyetler..
Leblebinin başkenti Çorum’a dair başka tatlara da göz atmak isterseniz www.corumkulturturizmdernegi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
B.S.
Leblebi'nin en taze halleri Kapat